Cörütoğlu Ahmet Ağa..
Soyadı kanununun olmadığı yıllarda böyle anılıyordu.
Abdullah, Dudu, Saide, Aşlar, Selver; O’nun çocuklarıydı.
İçlerinden Dudu, nüfus kaydında 1887 doğumluydu. 25 yılı baz alarak bir nesil geriye gittiğimizde Cörütoğlu Ahmet’in 1860’lı yıllarda doğduğunu anlayabiliriz.
İşte o akşam orada olanlar O 150 yıllık çınarın kuşağından insanlardı. Kimimiz dördüncü kuşaktan, kimimiz ise beşinci kuşaktan..
Altıncı ve yedinci kuşaktan olanlar da vardı.
Orası Barış tesisleriydi. Daha doğrusu Abdullah Cörüt- Köksal Aydın tesisleriydi.
Tarih 18 Temmuz 2012’ydi.
Akrabalık bağlarına sıkı sıkıya bağlı, kişilerarası ilişkilerde usta bir şahsiyet ve iyi bir birleştirici olan Kemal Aydın öncülüğünde o tarihte, o tesislerde bir araya geldik.
Gülyalı’daki Çataltaş’ın biraz daha gerilerinde ilerleyen mendirekten süzülen ışıklar mehtabı çok daha anlamlı kılıyordu. Dakikada bir denize taş boşaltan kamyonların ışıkları yakamozu andırıyordu. Gecenin sessizliğinde kayaların denize dökülüşünün sesi ise yeni havaalanımızın müjdecisiydi.
O gece ünlü müzisyen Suat Suna da bizimleydi. O, hem şarkı sözü yazarı, hem de iyi bir bestekârdı. Yorumculuk yanında prodüktörlük ve aranjörlük de yapıyordu. Başta keman olmak üzere gitar, piyano ve ud onun en yakın arkadaşlarıydı. Tabii ki değerli eşi Burcu Balkanlı Hanımefendi’den sonra..
Bize gitar eşliğinde şarkılar okudu. Anladık ki “Karadeniz Akşamları” O’nunla bir başka oluyordu.
Gecenin sessizliğinde yankılanan billur sesi hem bu buluşmaların ilkine, hem de Ordu Giresun havaalanının başlangıcına tanıklık ediyordu.
Biz artık Suat Suna ismini, müzisyenliğinin yanında, bu buluşmaların devamında ve de havaalanımızla tekrar tekrar anacağız.
Bahçeşehir önceki belediye başkanı Kemal Aydın’ın tertip ettiği bu güzel gecede Abdullah Cörüt, Esin Cörüt, Aşlar Cörüt, Neslihan Cörüt, Ali Cörüt, Meral Cörüt, Osman Cörüt, Köksal Aydın, Hasan Aydın, Ümmühan Aydın, Nihal Aydın, Yurdeşen Özdemir, Köksal Özdemir, Hatice Özdemir, Necati Kelleci ve yakınlarımızla birlikte Cörütoğlu Ahmet Ağa’yı ve kuşağını bir kez daha şükranla andık.
Büyük kentlerden ve yurt dışından gelen yakın akraba gençlerimizin donanımlı halleri ve aydınlık yüzleri ile gurur duyduk. Geçmiş kuşağımızın da gençlerimizle gururlandığını hissettik. Atatürk gençliğine de yakışan buydu.
Gelecek yıl Temmuzun üçüncü haftasında bizi bir araya getirme görevi Ümmühan Aydın’a ve Hatice Özdemir’e verildi.
Bize düşen ise programımızı şimdiden buna göre düzenlemek olacaktır.