Büyük bir
çoğunluğu denizin doldurulmasıyla yapılan Karadeniz sahil yolu, dalgakıranlar sayesinde
korunmaktadır. T harfine benzediği için bu dalgakıranlar, halk arasında aynı
adla anılmaktadır. Eğrice'de de mevcut olan T'ler sayesinde yeniden kumluk alan
oluşmuş ve denize girmeye elverişli bir mekân elde edilmiştir. Ne belediye, ne
de halktan insanlar ticari amaçla kum almadıkları için deniz kendi doğal
yapısını korumaya devam etmektedir.
Sözü edilen
bölgede bir üstgeçidin ve ayrıca bir yanyolun bulunması ise denizden
yararlanacaklar için bir nimet değerindedir.
Üstelik Belediye Kanununda
belediyelerin, hemşehriler arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin
geliştirilmesi yönünde gerekli çalışmaları yapacağı yazılıdır. Kültür, turizm
ve her türlü sosyal hizmet, belediyenin görevleri arasında sayılmıştır.
Yasakoyucu
belediye başkanını ise belde halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için
gereken önlemleri almakla görevlendirmiştir.
Günümüzde Piraziz
belediyesi henüz bir halk plajını hizmete açamamış, ancak Eğrice'deki bu kumluk
alanın plaj olarak faaliyet göstermesine destek olmuştur.
Eğrice'de oturan
ve babadan balıkçı olan Arslan ailesi, yaz mevsiminde avlanmanın yasak olduğu dönemlerde
sözkonusu yerde plaj hizmetlerini özveriyle yerine getirmektedirler. Kendi imkânları
ile yaptıkları duşlar, tuvaletler ve soyunma kabinleri şimdilik yeterli
olabilmektedir. Kum yüzeyinde biriken çöpler onlar tarafından temizlenmekte,
ayrıca zaman zaman tırmıkla düzeltme çalışmaları yapılmaktadır. Ancak
dalgaların önceden oluşturduğu derinliklerin greyder ile düzeltilmesi daha da
faydalı olacaktır.
Plaj hizmeti
verenlerden Yaşar Arslan, balıkçılığın yanında ödüllü bir çevreci olarak tanınmaktadır.
Bu yönüyle Giresun valisinin takdirlerine mazhar olmuştur. Geçmişte Balıkçılar
Kooperatifi Başkanlığı yapmıştır.
Birlikte plaj
işletmeciliği yapan kardeşi Cengiz Arslan ise aynı zamanda muhtarlık görevini
sürdürmektedir. Kendi imkânlarıyla doğanın yapısına uygun olarak inşa ettikleri
mini tesislerde aile bireyleriyle birlikte plaj hizmetleri sunmaktadırlar.
Piraziz'de
yaşayan onlarca aile, yönlerini güneye çevirmiş, kıble dediğimiz ılıklığı tercih
etmiş ve rızkını topraktan aramışken onlar kuzeyin kuzeylileri olarak Karadeniz'in
hırçın dalgalarıyla boğuşmayı göze almışlar ve denizin nimetlerini bizimle
ortak aş yapmışlardır. Av yasağı olan dönemlerde de deniz tutkusu bitmemiş,
şekil değiştirerek plaj hizmetleriyle devam etmiştir.
Ülke olarak Ege'de
ve Akdeniz'de, devletin ve özel sektörün girişimleriyle gerçekleştirilen yatırımlar
sonucunda ciddi bir turizm potansiyeline sahibiz. Öte yandan komşumuz
Gürcistan'daki Batum sahillerinin Alanya sahillerine dönüştüğünü de görüyoruz. O
zaman Piraziz olarak ne kadar geride kaldığımızı daha iyi anlıyoruz.
Piraziz için
"Yeşil ile mavinin buluştuğu yer" sloganını kullanıyoruz. Ama mavi'yi
çok yalnız bırakıyoruz.
Kendimize
küstürmeden mavi'yle daha çok ilgilenmemiz gerekir.
"Arslan"lar
gibi...