Bugün Şıhlı olarak telaffuz ettiğimiz
Şeyhli, 1900’lü yıllarda eğitsel yönden zirve yapmış bir köyümüzdür. Cumhuriyet
öncesinde Tekkeyanı denilen yerde açılan mektepte kızlı erkekli eğitim
yapılmıştır.
Ayrıca Büyük Atatürk’ün önderliğinde mahalle
mekteplerinin yaygınlaştırılmasıyla Piraziz civarında ilk kez ilkokula kavuşan
köy, Şeyhli olmuştur.
Piraziz’in ilklerinden biri de 1965
yılında açılan ortaokuldur ve yine Şeyhli’de faaliyete başlamıştır.
Şeyhli, anlatılanların bir yansıması
olarak bir Hasan Şıh çıkarmıştır ki halkın bir araya toplanarak ibadetini
yapacağı cami inşaatı için Saydere’den katırla taş taşımış, katıra refakat
ederken kendisi de taş yüklenmekten kaçınmamıştır. Topluma ve bireylere hizmet
aşkıyla dolu olduğu için bir sıradüzen içinde hizmet anlayışını sürdürmüş, bu
yüzden adı yörede “Keşik Hasan”a çıkmıştır.
Oğlu İmam Durmuş, tam 37 yıl meccanen
imamlık yapmıştır. Kışın Şeyhli’de, yazın Kuşburnu yaylasında köylüsünün önünde
yerini almıştır. Kuşburnu yaylasında ezan okumak için 15 dakika mesafedeki
tepeye yürümesi, onun fedakârlığının göstergesidir.
Gece ya da sabahın karanlığında, elinde
fenerle, yaban hayvanlarının olası tehdidine karşın işine olan ciddi yaklaşımı
bugüne örnek teşkil edecek düzeydedir.
Tenekeci Şerif Usta’nın ezan için akü ve
mikrofon teklifini reddetmesi de amatör ruhunun doruk noktasıdır.
Hiç mi para almazdı diye sorduk bizimle
sohbet eden torunu Yılmaz Turan’a.
Ücret karşılığı din hizmeti verilmesine karşı
olduğunu aktardı bizlere. Tamamen Allah rızası için bir hizmetti bu.
Kendilerinden sonraki dönemlerde
duydukları “İmamlar adama ineği danayı sattırır” lafından oldukça müteessir
olduklarını söyledi.
Bugün 140 bin çalışanıyla sekiz bakanlığın
bütçesinden daha büyük paya sahip Diyaneti gördükçe 37 yıl boyunca ücretsiz
hizmet veren eli öpülesi İmam Durmuşlar daha da aranır oldular.
Biz o yılların sevgiye saygıya dayalı
yaşam biçimini TRT’nin yapımını gerçekleştirdiği Ömür Dediğin programında Durmuş
Turan’ın ahlak dersini almış gelini Melahat Teyzeyi dinlediğimizde de
anımsamıştık. (http://www.omurdedigin.com/video/melehat-turan/)
Şimdi de Yüce Allah’ın, resulüne uyarısından
hatırlıyoruz: “De ki: Ben peygamberlik görevime karşılık sizden bir ücret istemiyorum.”
Biz ilçemizin adını öne çıkaran Şeyh
İdris’i ve Pir Aziz’i Osmanlı idaresine geçen topraklarımızda “İdareci”
sıfatıyla andık. Şimdi de Hasan Şıhların, İmam Durmuşların felsefesiyle geleceğimizin
daha parlak olacağını düşünüyoruz.
Bugünkü Piraziz’e baktığımızda “Mum dibine ışık vermez” misalini
görmekteysek de geleceğin Piraziz’i için her bir gencimizin yıldızlarının projektör
gibi parlayacağından kuşkumuz yoktur. Erol Özdemir 2014
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder