15 Şubat 2014 Cumartesi

FEDAKÂRLIĞIN BÖYLESİ


Bugün Şıhlı olarak telaffuz ettiğimiz Şeyhli, 1900’lü yıllarda eğitsel yönden zirve yapmış bir köyümüzdür. Cumhuriyet öncesinde Tekkeyanı denilen yerde açılan mektepte kızlı erkekli eğitim yapılmıştır.

Ayrıca Büyük Atatürk’ün önderliğinde mahalle mekteplerinin yaygınlaştırılmasıyla Piraziz civarında ilk kez ilkokula kavuşan köy, Şeyhli olmuştur.

Piraziz’in ilklerinden biri de 1965 yılında açılan ortaokuldur ve yine Şeyhli’de faaliyete başlamıştır.

Şeyhli, anlatılanların bir yansıması olarak bir Hasan Şıh çıkarmıştır ki halkın bir araya toplanarak ibadetini yapacağı cami inşaatı için Saydere’den katırla taş taşımış, katıra refakat ederken kendisi de taş yüklenmekten kaçınmamıştır. Topluma ve bireylere hizmet aşkıyla dolu olduğu için bir sıradüzen içinde hizmet anlayışını sürdürmüş, bu yüzden adı yörede “Keşik Hasan”a çıkmıştır.

Oğlu İmam Durmuş, tam 37 yıl meccanen imamlık yapmıştır. Kışın Şeyhli’de, yazın Kuşburnu yaylasında köylüsünün önünde yerini almıştır. Kuşburnu yaylasında ezan okumak için 15 dakika mesafedeki tepeye yürümesi, onun fedakârlığının göstergesidir.

Gece ya da sabahın karanlığında, elinde fenerle, yaban hayvanlarının olası tehdidine karşın işine olan ciddi yaklaşımı bugüne örnek teşkil edecek düzeydedir.

Tenekeci Şerif Usta’nın ezan için akü ve mikrofon teklifini reddetmesi de amatör ruhunun doruk noktasıdır.

Hiç mi para almazdı diye sorduk bizimle sohbet eden torunu Yılmaz Turan’a.

Ücret karşılığı din hizmeti verilmesine karşı olduğunu aktardı bizlere. Tamamen Allah rızası için bir hizmetti bu.

Kendilerinden sonraki dönemlerde duydukları “İmamlar adama ineği danayı sattırır” lafından oldukça müteessir olduklarını söyledi.

Bugün 140 bin çalışanıyla sekiz bakanlığın bütçesinden daha büyük paya sahip Diyaneti gördükçe 37 yıl boyunca ücretsiz hizmet veren eli öpülesi İmam Durmuşlar daha da aranır oldular.

Biz o yılların sevgiye saygıya dayalı yaşam biçimini TRT’nin yapımını gerçekleştirdiği Ömür Dediğin programında Durmuş Turan’ın ahlak dersini almış gelini Melahat Teyzeyi dinlediğimizde de anımsamıştık. (http://www.omurdedigin.com/video/melehat-turan/)

Şimdi de Yüce Allah’ın, resulüne uyarısından hatırlıyoruz: “De ki: Ben peygamberlik görevime karşılık sizden bir ücret istemiyorum.”

Biz ilçemizin adını öne çıkaran Şeyh İdris’i ve Pir Aziz’i Osmanlı idaresine geçen topraklarımızda “İdareci” sıfatıyla andık. Şimdi de Hasan Şıhların, İmam Durmuşların felsefesiyle geleceğimizin daha parlak olacağını düşünüyoruz.
Bugünkü Piraziz’e baktığımızda “Mum dibine ışık vermez” misalini görmekteysek de geleceğin Piraziz’i için her bir gencimizin yıldızlarının projektör gibi parlayacağından kuşkumuz yoktur. Erol Özdemir 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder